Lysistrata 2022

Yıllar yıllar önce,
Yunanistan’ın iki önemli devleti düşmüş birbirine.
Biri Atina, öteki Sparta.
Birkaç kişinin çıkarına,
Yıllar sürecek bir toprak kavgasına tutuşmuş.
Bunu gören yazar uyarmış herkesi: Bu savaştan iki tarafa da hayır yok!
Kimse dinlemeyince almış kalemi eline, başlamış barış ezgileri dizmeye…
Kelimeleriyle hayat vermiş bir cana,
Ve bu can başlamış barış perisi sayesinde bolluk bereket içinde yaşamaya.
Yazarın oyununda herkes imrenerek bakmış ona ama
Atinalılar gelmemiş bu “oyuna”.
Sonra yazar umutsuzluğa düşmüş, düşünmüş ki barış perisi hapsedilmiş olmalı bir yerlerde.
Kelimeleriyle hayat vermiş bir cana,
Ve bu can başlamış barışı göklerde aramaya.
Ama bu da yetmemiş periyi getirmeye Yunan topraklarına.
Yazar düşünmüş, belki de hapsedilen barış değil, seslerin birkaçı…
Almış kalemi eline, bu sefer yüzünü dönmüş hiç görmediklerine.
Kelimeleriyle hayat vermiş bir cana,
Ve bu can başlamış barış perisini aramaya.
Ama tek değilmiş bu sefer:
Bir sabah, Atinalı bir kadın,
Gün ağırmaya yakın,
Çağırmış tümünü savaştan dertli kadınların.
Kimler gelmemiş ki:
Atinalısı, Spartalısı, 
Korinthoslusu, Boiotialısı,
Geçimsizi, geçimlisi, 
Edeplisi, edepsizi,
Köylüsü, şehirlisi…
Hepsi ama hepsi
Her dertten ayrı, 
Tek bir dertten muzdarip.
Getirmişler ellerini yan yana,
İsyan etmişler bir ağızdan savaşı başlatanlara…

Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) olarak pandemiden dolayı çalışmalarımızı çevrimiçi iletişim araçlarıyla yürüttüğümüz iki senenin ardından, sahnelere Aristophanes’in Lysistrata oyunuyla geri dönüyoruz. 2021-2022 eğitim prodüksiyonu olarak seçtiğimiz bu oyun, evrensel sözünün yanı sıra bizler için klasik bir Antik Yunan metninin analiz edilip sahneye konulması yönüyle bir eğitim-araştırma alanı sundu. Oyun metni ve sahnelerin dramaturjisi, 2010 yılında BÜO tarafından oynanan Lysistrata oyunu temel alınarak düzenlendi. Dram sanatının temelini oluşturan interdisipliner anlayış doğrultusunda oyundaki koro bölümleri, günümüz dans ve müzik formlarından yola çıkılarak icra edilmeye çalışıldı. Oyun müzikleri, 2010 yılında Ayhan Akkaya’nın danışmanlığında BÜFK’lü müzisyenlerin bestelediği müzikler temel alınarak düzenlendi.

Aristophanes’in 2433 yıl önce yazdığı bu oyun, bizlere bugün barışa duyduğumuz ihtiyacı ve savaşta kaybettiklerimizi tekrar hatırlatıyor. Halihazırda pandemi ve ekonomik kriz, bize her geçen günün hesabını yaptırırken aynı zamanda savaş gerçeğiyle de yüz yüzeyiz. Bizler de Pelopenez Savaşı’nın en şiddetli döneminde bu oyunu kaleme almış ve barış söylemini sanatıyla dillendirmekten çekinmemiş Aristophanes’ten ilhamla soruyoruz sizlere:

Bıkmadık mı bu öfkeden?
Bıkmadık mı bu savaştan?

Metin
Aristophanes

Metin Düzenleme
BÜO

Reji
Ayça Zeynep Aslan, Cansel Kademli, Türkü Su Sakarya,
Zeynep Nur Demirağ, Zeynep Meriç

Reji Danışmanları
Büşra Karpuz, Günkut Güven, Maral Çankaya, Tolgahan Ener

Dekor – Aksesuar
Abdullah Ayvat, Ayça Zeynep Aslan, Derin Altuniğne, Hüseyin Kanadlı, Kardelen Demirtaş, Tuğrul Karaçar, Zeynep Nur Demirağ

Kostüm Tasarım
Cansel Kademli, Hüseyin Cem Uz, Melis Şahin, Melisa Damla Telli, Merve Sena Deligöz, Sümeyye İsmail, Türkü Su Sakarya, Yeter Koç

Işık Tasarım
Denizefe Ersan, Emre Benguşat, Erva Uçtu, Günkut Güven,
Oğuzhan Okumuş, Sibel Dağaşan, Yağmur Balaban, Zeynep Meriç

Özgün Müzik
Beril Sarıaltun
Cansu Bakar (BÜFK ’10) 
Melih Barsbey (BÜFK ’10)
Rümeysa Çamdereli (BÜFK ’10) 
Şuayb Aydın (BÜFK ’10)

Müzik Düzenleme
Beril Sarıaltun, Tolgahan Ener

Afiş
Melisa Damla Telli

Işık Uygulama
Erva Uçtu

Efekt Uygulama
Melisa Damla Telli

Oyuncu Kadrosu
Abdullah Ayvat, Ayça Zeynep Aslan, Cansel Kademli, Denizefe Ersan, Derin Altuniğne, Emre Benguşat, Hüseyin Cem Uz, Hüseyin Kanadlı, Kardelen Demirtaş, Melis Şahin, Merve Sena Deligöz,
Oğuzhan Okumuş, Sibel Dağaşan, Sümeyye İsmail, Tolgahan Ener, Tuğrul Karaçar, Türkü Su Sakarya, Yağmur Balaban, Yeter Koç,
Zeynep Nur Demirağ, Zeynep Meriç

Oyunculuk çalışmalarına verdikleri destekten dolayı,
Elif Karaman’a, İlker Ergün’e, Mehmetcan Engül’e

Müzik ve dans çalışmalarına verdikleri destekten dolayı,
Banu Açıkdeniz’e, Beyza İyitütüncü’ye, Ezgi Karadayı’ya

Katkılarından dolayı,
Danışman hocamız Dr. Esra Dicle Başbuğ’a, Öğrenci Faaliyetleri Koordinatörü Yavuz Akalın’a, BÜ Kurumsal İletişim Direktörü Metin Göksel’e ve tüm Kurumsal İletişim Ofisi çalışanlarına, BÜ Satın Alma Birimi çalışanlarına, BÜ Matbaa Müdürü Birol Aydın’a ve tüm matbaa çalışanlarına, Kulüpler Arası Kurul’a, ÖFB Bina Amiri Cemal Akdağ’a ve tüm BÜ emekçilerine

Teşekkür ederiz.

Shakespeare Soruşturması 2021

“William Shakespeare’i nasıl bilirdiniz? Yazar, tiyatrocu, yönetmen, ozan, eldivencinin oğlu… Peki ya suçlu? Oyunlarında yüz elli beşe yakın karakteri öldüren, onlarca savaşı tekrardan başlatan, aşıkları ayıran; hayaletleri, büyücüleri, cadıları, cinleri oyunlara musallat eden; karakterlere rüşvet, yolsuzluk, entrika planları yaptıran Shakespeare tarihin en çok okunan ozanı oldu. Sizce Shakespeare nasıl Shakespeare oldu?”

Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) olarak sizleri 2021 yılı eğitim prodüksiyonumuz Shakespeare Soruşturması adlı çalışmamız ile  selamlıyoruz! 2020 yılının mart ayından itibaren, pandemi sebebiyle çevrimiçi platformlarda sürdürdüğümüz çalışmalarımız sonucunda bu sene de sizlerle YouTube kanalımızda buluşuyoruz. Bu seneki eğitim prodüksiyonumuzun hazırlıkları; 2020 yılının yaz döneminde William Shakespeare’in hayatı, oyunları, dönemin politik atmosferi ve dönem tiyatrosu hakkındaki yazılı ve görsel kaynakların incelenmesiyle başladı. Ekim ayıyla birlikte kulübe yeni katılan üyelerin bu başlıklarda tartışma yürütmeleri ve temel oyunculuk eğitimi almaları hedeflendi. Projelendirme sürecinde ise mezunlarımızın yer aldığı BGST Tiyatro tarafından kaleme alınan ve sahnelenen Selam Sana Shakespeare adlı oyunun metni temel alındı. Başladığımız proje, ilerleyen süreçte mezunlarımızdan Ömer Faruk Kurhan’ın önerisi ile eğitim-araştırma sürecimizi belgelediğimiz bir video serisine dönüştü. 

“Shakespeare nasıl Shakespeare oldu?” sorusuyla yola çıktığımız bu soruşturma; kampüsteki öğrenciler, akademisyenler ve personellerle, mahallemizdeki esnaflarla, ailelerimizle ve mezunlarımızla yaptığımız röportajlarla genişledi. Salgın nedeniyle giriş yapamadığımız tiyatro sahnemiz bu sayede önce evlere, sonra kampüse ve mahalleye taşındı. Shakespeare’in sözleriyle bizim için “tüm dünya bir sahne” oldu.  Soruşturduklarımızı ve araştırdıklarımızı üç video halinde sizlerle paylaşıyoruz ama Shakespeare’e dair başlattığımız soruşturma sona ermedi. Başlattığımız bu soruşturmayı ileride yolu Shakespeare’e düşenlerin sürdürmesini, soruşturma ve sorgulamanın bitmemesini umut ediyoruz.  “Kanunların bu kadar yavaş, yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürüdüğü” bu günlerde bizleri karanlıktan çıkaracak olanın; insanı, toplumu ve doğayı merak etmek, sormak ve sorgulamak olduğuna inanıyoruz. 

İyi seyirler!

Reji

Büşra Karpuz, Cansel Kademli, Günkut Güven, Maral Çankaya, Tolgahan Ener, Türkü Su Sakarya, Zeynep Nur Demirağ, Zeynep Meriç

Video Kurgu 

Begüm Şengül, Beyza Güzelbaba, Cansel Kademli, Ceren Gül Çıtak, Tolgahan Ener, Türkü Su Sakarya, Yunus Emre Yılmaz, Zeynep Nur Demirağ, Zeynep Meriç 

Mastering

Rûbar Dindar

Afiş Tasarım

Tolgahan Ener  

Oyuncu Kadrosu

Ayça Zeynep Aslan, Begüm Şengül, Beyza Güzelbaba, Büşra Karpuz, Cansel Kademli, Ceren Gül Çıtak, Ceyda Aydın, Ece Eşmeli, Günkut Güven, Halide İlayda Bekiroğlu, İlker Ergün, Kardelen Demirtaş, Maral Çankaya, Mehmet Can Engül, Merve Sena Deligöz, Pınar Bektaş, Rana Mutlu, Sibel Dağaşan, Sinem Çakal, Tolga Cankurtaran, Tolgahan Ener, Türkü Su Sakarya, Yaman Deniz, Yunus Emre Yılmaz, Zeynep Nur Demirağ, Zeynep Meriç 

Kostüm- Aksesuar

BÜO

Reji çalışmalarına verdiği destekten dolayı,

Elif Karaman’a, Ömer Faruk Kurhan’a, Özgür Eren’e ve Seril Aksoy’a

Vücut çalışmalarına verdikleri destekten dolayı,

Banu Açıkdeniz’e ve Fırat Güllü’ye

Altyapı ve çekim desteklerinden dolayı,

Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü ve Boğaziçi Üniversitesi Sinema Kulübü’ne

Soruşturmamız bağlamında bizimle görüşmeyi kabul eden bütün görüşmecilerimize,

Katkılarından dolayı,

Danışman hocamız Dr. Esra Dicle Başbuğ’a, Öğrenci Faaliyetleri Koordinasyon Kurulu’na, Öğrenci Faaliyetleri Koordinatörü Yavuz Akalın’a, BÜ Kurumsal İletişim Direktörü Metin Göksel’e ve tüm Kurumsal İletişim Ofisi çalışanlarına, BÜ Satın Alma Birimi çalışanlarına, ÖFB Bina Amiri Cemal Akdağ’a, Kulüpler Arası Kurul’a, bize destek olan tüm arkadaşlarımıza, akademisyenlerimize ve BÜ emekçilerine

   Teşekkür ederiz.

Türkiye’deki Üniversite Amatör Tiyatro Toplulukları ve Pandemi

Der.: Günkut Güven (Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları)

Önder Mervan Sarıaltun (İstanbul Fen Oyuncuları)

Sıla Yılmaz (İstanbul İktisat Sahnesi)

2020 yılının Mart ayında Türkiye’de ilk COVID-19 vakası tespit edildikten bir süre sonra tiyatronun geleceğine, içinde bulunduğumuz salgın koşullarında üretilen eserlere, tiyatroların devletten aldığı ekonomik desteğe, tiyatro topluluklarının arşivlerinin paylaşılmasına dair tartışmaları içeren birçok yazı yayımlandı. Bu yazılar tiyatro sanatının pandemi ile ilişkisi çerçevesinde şekilleniyor ve amatör tiyatroları da ilgilendiren birçok nokta barındırıyordu. Fakat gündemdeki yazılar arasında özellikle amatör tiyatroların durumunu değerlendiren ve buna dair tartışma açan bir yazı bulunmuyordu. Türkiye ve dünyada pandemi koşullarında tiyatro yapmak konusunda tartışmalar yürürken Türkiye’deki üniversite amatör tiyatro toplulukları ve pandemi arasındaki ilişkiyi inceleyen bir çalışma yapmak ve bu çalışmayı belgelemek önemli bir noktada duruyordu. Bu amaç doğrultusunda İstanbul Amatör Tiyatro Günleri’ni (İATG) düzenleyen Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü (BÜFK), Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO), İstanbul Üniversitesi Fen Oyuncuları (İFO), İstanbul Üniversitesi İktisat Sahnesi (İİS), İstanbul Teknik Üniversitesi Taşkışla Sahnesi (TS), Özyeğin Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (ÖzÜTT) ve Yeditepe Üniversitesi Oyuncuları (YÜO) ekipleri olarak 7 Mayıs 2020 tarihinde bir buluşma gerçekleştirdik. Pandemi ve tiyatro konusunda gündemde olan tartışmaları ele almayı, üniversiteli amatör tiyatrocular olarak bu tartışmalara yaklaşımımızı ve bu tartışmaların üniversite amatör tiyatrolarına ne gibi yansımaları olduğunu değerlendirmeyi hedefledik. Bu buluşmada yapılan tartışmanın özeti yazının ilk bölümünde, tartışmada yararlanılan kaynaklar ise yazının sonundaki “Ek” bölümünde yer almaktadır. Bununla birlikte Mayıs ayında amatör tiyatrolar ve pandemi koşullarına dair söyleşi soruları hazırladık. Bu soruları hem İATG yi düzenleyen topluluklar hem de iletişimde olduğumuz on üç üniversite tiyatro topluluğu yanıtladı. Yazının ikinci kısmında ise üniversite tiyatro topluluklarının bu sorulara verdiği yanıtların değerlendirmesi bulunmaktadır.


Ü
niversiteli Amatör Tiyatro Topluluklarının Perspektifinden Pandemi ve Tiyatroya Dair Yazıların Değerlendirilmesi


İlk olarak tiyatronun dijital ortama taşınması konusu tartışıldı. Pandemi sürecinde birçok profesyonel ve amatör tiyatro topluluğu, arşivlerini ve bu dönemde yaptıkları üretimleri dijital platformlar üzerinden kamusallaştırdı. Fiziksel ve/ya maddi olanaksızlıklardan dolayı ulaşılamayan üretimlerin paylaşıma açılması birçok kişi ve grubun (örneğin üniversite tiyatro topluluklarının) bu üretimlere rahatça erişebilmesini sağladı[1]. Bu sayede üniversite toplulukları izlediklerinden hareketle yeni düşünceler üretebilir ve bu düşünceler toplulukların yeni üretimlerine katkıda bulunabilir. Sadece güncel oyunların değil, yıllar önce oynanan oyunların da paylaşılan arşivlerle ulaşılabilir hâle gelmesi oldukça değerlidir. Örneğin 1970’li yıllarda yurtdışında sahnelenen bir oyunun kaydına ulaşmak, o dönemi kitaplardan okuyup yönetmenin yaklaşımını merak eden bir topluluk için bir örnek oluşturabilir. Profesyonel ve yarı-profesyonel tiyatro topluluklarının arşivleri amatör tiyatro topluluklarının eğitim çalışmalarında faydalanabilecekleri bir kaynak olabilir.

Dijital Üretimlerin Estetiği

Estetiğe dair yapılan tartışma boyunca ekiplerin bu süreçteki üretim deneyimlerden bahsedildi ve izlenilen üretimler yorumlandı. Paylaşılan arşivlerdeki oyunlar kayda alındıkları sırada dijital ortamda sergilenmeleri gibi bir amaç güdülmediği için kayıtların çözünürlüğünün düşük olması, ses kalitesinin yetersizliği, hatta bazı oyun kayıtlarında kameranın sallanması gibi problemler göze çarpıyor. Bu problemler de -Banu Açıkdeniz’in Yeni Dijital Sanat Dünyamız adlı yazısında değindiği gibi- oyunların izleyici kitlesi tarafından sürdürülebilir bir şekilde izlenmesini engelliyor. Bazı profesyonel gruplar tarafından pandemi döneminde yayımlanan online üretimlerin içerik olarak özenli hazırlanmayışı ise oyunların izlenmesini zorlaştırıyor. Bir üretim seyircinin ilgisine sunulmuş ise o üretimin kumpanya tarafından özenle ve kararlılıkla üretilmiş olması, amatör tiyatroların bu dönemdeki çalışmalarına böyle bir perspektifle yaklaşması gerekiyor.

Tartışmanın devamında üniversite tiyatro topluluklarının bu dönemde yaptığı üretimlerin ortak noktaları üzerinde duruldu. Tartışmada dijital olarak yapılan üretimlerin genellikle bir bütün olarak değil bölümler hâlinde yayımlandığı, üretiminde sinematik araçların kullanıldığı, sahne oyunculuğunun kamera önü oyunculuğuna adapte edilmesini gerektirdiği (bazı jest ve mimiklerin sahnede olduğundan farklı olarak kamera önünde fazla büyük göründüğü) değerlendirildi. Ayrıca bu üretimlerde tiyatro sahnesi yerine dar alanlar kullanıldığından oyunculuk ve mekân ilişkisinin farklılaştığı, dans/müzik/oyunculuk senkronizasyonunda problemlerin oluştuğu, kurgu aşamasında rejisel bir göze ihtiyaç duyulan, seyirci ile etkileşimin olmadığı yeni bir alan olduğu değerlendirildi. Bu yeni üretim alanının negatif olarak değerlendirilebilecek noktası ise kısa süreli bir içeriğe dayanması sebebiyle derinlikli tartışmalar açabilen ürünler içermemesi tehlikesidir.

Dijital Üretimlerin Alımlayıcı ile İlişkisi

İnternet üzerinden yapılan gösterimlerin ya da arşivlerdeki oyunların alımlanma biçiminin tiyatro salonundakinden oldukça farklı olduğu ise bir diğer tartışma noktasıydı. Tiyatro seyircinin sergileme ânında alımladığı bir sanattır ve seyirci alımlama sürecinde oyuncular ve diğer seyircilerle etkileşim hâlindedir. İnternet üzerinden yayımlanan oyunlar seyirciye çoğunlukla yayımlandıktan sonra ulaşıyor, canlı bir performansa dayalı olsa bile ancak bir süre sonra -naklen- seyirciye ulaşabiliyor. Yayımlanan bu dijital ürünlerin ortak noktası tiyatrodan farklı olarak seyircilerin oyuncular ve diğer seyircilerle iletişiminin bulunmamasıdır. Bu dönemdeki üretimlerin bir tiyatro salonu yerine evlerimizden izleniyor olduğu göz önüne alınırsa çevresel etkenlerin dikkat dağınıklığına sebep olduğu söylenebilir. Öte yandan durdurma, ileri/geri sarma gibi imkânların bulunması diğer grupların üretimlerini değerlendirmek isteyen amatör tiyatro toplulukları için bazı noktalarda faydalı hâle gelebiliyor. Anlaşılmayan noktalarda ürünün yeniden oynatılabilmesi kostüm, dekor, ışık, sahneleme gibi ögeleri daha detaylı inceleme fırsatı sunabiliyor.

Pandemi Sürecinde Tiyatrolar ve Ekonomi

Tiyatro üretimlerinin ekonomik olarak sürdürülebilmesi için yapılan tartışmalar, içinde bulunduğumuz pandemi koşullarında büyük bir önem taşıyor. ABD ya da Avrupa ülkelerinden farklı olarak Türkiye devletinin özel tiyatroların sürdürülebilmesine dair -Berfin Zenderlioğlu’nun Kaygan Zeminde Tiyatro Yapma Telaşesi adlı yazısında değindiği gibi- bir ekonomi politikasının olmadığı görülüyor. Tiyatronun ekonomide örneğin turizm gibi büyük bir yerinin olmaması pandemi döneminde gözden çıkarılabilir bir konumda görülmesine sebep oluyor. Bu dönemi atlatırken bu sorunu aşmaya yönelik stratejiler üretmek gerekiyor. Türkiye’den birçok tiyatro topluluğunun katılım gösterdiği, devletten taleplerin oldukça net bir şekilde ifade edildiği Tiyatromuz Yaşasın adıyla yürütülen imza kampanyası bu dönemde uygulanması mantıklı stratejilerden biri olarak görünüyor. Bunlara ek olarak Dayanışmanın 100’ü Şiir ve Bizde Yerin Ayrı gibi kampanyalar aracılığıyla tiyatro emekçilerine destek olmak hedefleniyor. 

Tartışmanın devamında imza kampanyasının yanında uygulanabilecek kısa vadeli çözümler üzerinde duruldu. Örneğin Avrupa’daki bazı tiyatro toplulukları arşiv paylaşımlarının yanı sıra isteğe bağlı olarak bağış yapılmasına olanak tanıyan hesap numaraları/linkler paylaşıyor. Zira oyunların ücretsiz paylaşımı tiyatroların ekonomik durumlarının sürdürülebilirliğine dair sadece bugün ile ilgili değil geleceğe dair de sorunlar yaratabilir. Öte yandan bir topluluğun oyununu ücretsiz paylaşıma açması sadece o topluluğu değil, diğer toplulukların olası bir ücretli paylaşımını da etkileyebilir. Asu Maro’nun Kriz Hâlinde İlk Dövülecekler adlı yazısında bahsettiği gibi içinde bulunduğumuz dönemde bazı özel tiyatrolar oyunlarını tiyatrolar.tv üzerinden ücretli olarak yayımlamaktadır. Her ne kadar bu sitenin yapım çalışmaları pandemi dönemi öncesine dayansa da tiyatroların devlet tarafından desteklenmediği bu dönemde ekonomik olarak ayakta kalmalarına yönelik alternatif yaklaşımlar üretilmesi önemlidir. Tiyatroların seyircisi ile nasıl dayanışacağına yönelik tartışmalar üniversite amatör tiyatro toplulukları içerisinde de yürütülmelidir. Çünkü üniversite amatör tiyatrolarının da -okullardan bütçe alınamaması durumuna karşı- üretim esnasında kullanılan altyapı ihtiyaçlarının karşılanması ve olası yeni üretimler için bütçesinin bulunması gerekir.

Dijital Üretimlerin Adlandırılması

Tiyatro ve pandemiye dair yazıların değerlendirildiği toplantıda daha önce BÜO rejisinde yürütülen isimlendirme tartışması referans alınarak yeni üretim alanının nasıl isimlendirilebileceği üzerine bir tartışma yürütüldü. İATG’yi düzenleyen ekiplerden de oyunlarını dijital platformlar üzerinden çalışmaya devam edenlerin deneyimlerine dayanarak bu dönemde ortaya çıkan online üretimlerin sahne üzerinde sergilenen tiyatro oyunlarından farklı olması sebebiyle tiyatro olarak adlandırılamayacağı değerlendirildi. Bu ekiplerin yaptıkları üretimlerin ortak özellikleri konuşuldu.

Bu yeni üretimler:

  1. Dramatik yapıya dayanan oyunlardır.
  2. Pandemi dönemine özgü olarak izole hâldeki oyuncuların performansları ile üretilmişlerdir.
  3. Çalışma ve/veya kayıt sürecinde online iletişimden yararlanılmıştır.
  4. Sonradan yayımlanmaktadırlar.
  5. Teatral ögeler yoğunluklu olmakla birlikte üretiminde sinematik araçlardan faydalanılmıştır.

Hepsinin ortak noktası dijital ortam şartlarına adapte edilmiş birer tiyatro oyunu olmalarıdır. Bu ürünleri adaptasyon olarak adlandırmak mümkündür. Bu adlandırmanın sebepleri zaman içerisinde değişime uğrayabilir. Dolayısıyla adlandırma değişebilir yahut farklı adlandırmalar önerilebilir.

İçinde bulunduğumuz bu dönemde tiyatrocular tarafından üretilen ürünlerin alımlayıcı ile kurduğu ilişki, estetik yapısı ve tiyatronun geleceğine dair ekonomik kaygılar üzerine güncel birçok tartışma yürüyor. Bu tartışmalara dahil olmak ve bu ürünlere karşı önyargılı yaklaşmamak gerekiyor. Dijital üretimlerin kitlesinin çok daha geniş olabilmesi sebebiyle böyle üretimlerin pandemi sonrası gelecekte de karşımıza çıkması mümkündür. Tiyatro emekçilerinin hayatlarını devam ettirebilmeleri, üreten toplulukların altyapı ihtiyaçlarının karşılanması ve yeni üretimlere olanak sağlanması için bu oyunların ekonomik olarak desteklenmesi gerekiyor. Benzer tartışmalar üniversite amatör tiyatro toplulukları içerisinde de yürütülmelidir.

Üniversite Tiyatro Toplulukları Bu Dönemde Neler Yapıyor?

İATG’yi düzenleyen ekipler olarak tiyatrolar açısından yeni bir döneme girildiğini göz önünde bulundurup diğer amatör tiyatro topluluklarına gönderilmek üzere pandemi sürecine dair söyleşi soruları hazırladık. Söyleşi sorularımız bu süreçte toplulukların nasıl etkilendiği ve nasıl hamleler aldığı üzerineydi:

  • Pandemi süreci kulübünüzü nasıl etkiledi? Kulübünüz bu süreçte ne gibi hamleler aldı? Pandemi sürecinde çalışmalar yürütüyor musunuz? Eğer yürütüyorsanız bu çalışmalar nelerdir? (oyun süreci, okumalar, eğitim çalışmaları vs.)
  • Düzenleyeceğiniz veya katılacağınız şenlikler pandemi sürecinden nasıl etkilendi? Pandemi sonrası kulübünüzün şenlik düzenleme veya şenliklere katılma gibi bir düşüncesi var mı? Şenliğinizi ertelediyseniz ne zaman gerçekleştirebileceğinize dair bir karara vardınız mı?
  • Daha önceden kulübünüzde sürdürülen bir yayıncılık faaliyeti var ise pandemi döneminde bu faaliyetleriniz nasıl etkilendi?
  • Pandemi döneminde kulübünüzün okul ile ilişkisi nasıl etkilendi?

İATG’yi düzenleyen ekiplerin yanı sıra gönderdiğimiz soruları iletişimde olduğumuz topluluklardan Dicle Üniversitesi Kolektif Tiyatro Atölyesi (DÜKTA), Dicle Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (DÜNİT), Ege Tıp Oyuncuları (ETO), Ege Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (EÜTT), Hacettepe Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (HÜTİ), İstanbul Teknik Üniversitesi Sahnesi (İTÜS), Kadir Has Üniversitesi Tiyatro Topluluğu (KhasTT), Koç Üniversitesi Tiyatro Topluluğu, ODTÜ Kuzey Kıbrıs Tiyatro Topluluğu, ODTÜ Oyuncuları, Özyeğin Üniversitesi Oda Tiyatrosu (Özü Oda), Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Topluluğu Hayal Perdesi Oyuncuları (HPO) ve Anadolu Üniversitesi Yaşayan Tiyatro dahil olmak üzere yirmi üniversite tiyatro topluluğu cevapladı. Alınan bu cevaplar doğrultusunda pandeminin Türkiye’deki amatör tiyatrolara olan etkisi üzerine bir rapor hazırladık:

Pandemi Sürecinde Üniversite Tiyatro Topluluklarının Durumu

Türkiye’de ilk vakaların görülmesi ve örgün eğitime ara verilmesinin ardından toplulukların bir belirsizlik süreci içine girdiği ve bu süreçte benzer sorunlarla karşılaştığı görülüyor. Çalışma alanlarından uzakta olunduğu ve topluluk olarak bir araya gelinemediği için çeşitli iletişim problemleri yaşanıyor. Çalışma yapabilmek için alternatif dijital yollar kullanıldığında ise altyapıyla ilgili sorunlar çıkması nedeniyle çalışmalara katılım koşulları etkileniyor. İletişim kurmanın zorlaşması, çalışmaların daha uzun ve yorucu olması, tartışmalardan alınan verimin düşmesi ve üye sayılarının azalması gibi sorunlar ortaya çıkıyor. Ayrıca kolektif çalışan üniversite amatör tiyatro topluluklarında çalışmaların kesintiye uğraması, sürecin psikolojik ağırlığı ve üye sayısındaki azalmalar nedeniyle deneyim aktarımının da kötü yönde etkilenmesi söz konusu oluyor. Bu sorunlar karşısında topluluklar üç farklı eğilim gösteriyor: Çalışmaları tamamen durdurmak; sahne çalışmalarını bırakıp arşivleme, yayıncılık, okuma gibi çalışmalara yönelmek; sahne çalışmalarını mevcut koşullara uyarlamak. Kültür-sanat dünyasının genelinde olduğu gibi amatör tiyatrolarda da çalışmalarını ve üretimlerini dijital ortama adapte eden ekipler var: Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları …İş Ararım, İş… adlı oyunlarının video adaptasyonunu, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü Sandığımdan Hikâyeler adlı video serilerini ve Ege Tıp Oyuncuları bu seneki prodüksiyonlarında yer alan karakterlerle oluşturdukları COVID-19 Bilgilendirme Videosu’nu yayımladı. İstanbul Fen Oyuncuları eğitim dönemi prodüksiyonları olan Berber Hikâyeleri adlı oyunlarının, Yeditepe Üniversitesi Oyuncuları ise Uykudan Önce adlı kadın oyununun video adaptasyonlarıyla ilgilendiklerini belirttiler. İTÜ Sahnesi, İTÜ Taşkışla Sahnesi ve Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Topluluğu Hayal Perdesi Oyuncuları da radyo tiyatrosu projelendirmeleri üzerine çalıştıklarını ilettiler.

Şenlikler

Tiyatro şenliklerinin yoğun olduğu nisan-mayıs aylarının pandemi sürecine denk gelmesi şenliklerin iptal olmasına neden oldu. Söyleşi sorularına cevap veren ekipler pandemi süreci sonlandığında şenliklerini düzenlemek ve düzenlenen şenliklere katılmak istediklerini belirttiler. İATG’yi düzenleyen ekipler olarak pandemi sürecinin belirsizliğinden dolayı şenliği fiziksel olarak düzenleyip düzenleyemeyeceğimizi öngöremiyoruz. Şenliğin nasıl gerçekleştirilebileceğine dair öneriler ise tartışılmaya devam ediyor.

Yayıncılık

Yayıncılık faaliyetlerine yönelik çalışmalarda topluluklar üçe ayrılmış durumda. Toplulukların büyük bir kesimi pandemi öncesinde ve sonrasında yayıncılık faaliyeti yapmadıklarını belirtti. Pandemi sürecinin öncesinde yayıncılık faaliyeti yapmayıp pandemi süreciyle beraber bu faaliyetlere başlayan ekiplerden İstanbul Fen Oyuncuları İFO Tiyatro Fanzini adlı fanzin çalışmalarına, İstanbul İktisat Sahnesi yazar inceleme-dosyalama çalışmalarına, İTÜ Taşkışla Sahnesi ise yayımlamak üzere arşiv çalışmalarına başladı. Pandemi öncesinde de yayıncılık faaliyeti yürüten Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü Dans Müzik Kültür Folklora Doğru[2] isimli derginin yeni sayısını yayımlayacaklarını, Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları da bir yandan o yıllık[3]adlı dergilerinin yeni sayısını yayımlamaya hazırlanırken bir yandan da …İş Ararım, İş… adlı prodüksiyonlarının hazırlık süreci boyunca yazdıkları yazıları ve önceki yıllarda BÜO içerisinde …İş Ararım, İş… prodüksiyon sürecinde yapılan eğitim-araştırma çalışmalarını derledikleri bir blog hazırlığında olduklarını ilettiler. 

Tiyatro Toplulukları ve Üniversite Yönetimi

Son olarak amatör tiyatro topluluklarının pandemi sürecinde okullarıyla olan ilişkilerine dair soruya verilen yanıtlar doğrultusunda bazı toplulukların okullarıyla iletişime geçebildiği ve okulları tarafından çalışmalarına altyapı desteği sağlandığı; ancak çoğu topluluk ve okulu arasında herhangi bir iletişim kurulmadığı/kurulamadığı söylenebilir.

İATG’yi düzenleyen topluluklar olarak hazırladığımız sorulara aldığımız yanıtlar ve okuma tartışmaları doğrultusunda pandemi sürecinin amatör tiyatrolara olan etkilerini konuştuk. Bu değerlendirmenin sonunda amatör tiyatro topluluklarının hem mevcut durumlarını korumak hem de yakın gelecekteki varlıklarını sürdürebilmek konusunda yaşadıkları ve yaşayabilecekleri sorunların temelinde fiziksel olarak bir araya gelinememesi, sağlıklı çalışma ortamının oluşamaması ve ekipler arası dayanışma ağının kurulmaması olduğu kanısına vardık. Hem tiyatro ve pandemi üzerine yapılan tartışmalar hem de söyleşi sorularına verilen cevaplar doğrultusunda bu süreçte amatör tiyatroların varlığını sürdürebilmesi için üretimlerine devam etmeleri gerektiği sonucuna ulaştık. Toplulukların yeni üretim sürecine adapte olması için amatör tiyatro çevrelerinde online oyunculuk eğitimi, estetik, kurgu, arşivleme, yayıncılık gibi yeni dijital üretim pratiklerinin araştırılması ve tartışılması gerekiyor. Yaptığımız bu çalışmanın pandemi sürecinde üniversite amatör tiyatro topluluklarının yaşadığı problemlerin çözümü için başlangıç adımı olmasını ümit ediyoruz.

Ek

Tiyatro ve Pandemi İlişkisine Dair Tartışmaya Zemin Oluşturması İçin Yararlanılan Kaynaklar

Asu Maro, “Kriz hâlinde ilk dövülecekler”, 13 Nisan 2020, 13 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<https://www.milliyet.com.tr/yazarlar/asu-maro/kriz-halinde-ilk-dovulecekler-6187299>

Banu Açıkdeniz, “Yeni Dijital Sanat Dünyamız”, 30 Nisan 2020, 30 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.art-izan.org/kovid-19/yeni-dijital-sanat-dunyamiz/>

Berfin Zenderlioğlu, “Kaygan Zeminde Tiyatro Yapma Telaşesi”, 14 Nisan 2020, 14 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir. <http://www.tiyatrodergisi.com.tr/kaygan-zeminde-tiyatro-yapma-telasesi.html>

Bettina Fraschke, “Karantinadaki Çekirdek Ailenin Anlatılması”, çev. Birce Kardaş, Erce Kardaş, 24 Nisan 2020, 24 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<https://maptoutopia.com/2020/04/24/karantinadaki-cekirdek-ailenin-anlatilmasi/>

Bülent Sezgin, “Uzaktan Eğitimle Tiyatro ve Drama Dersleri Mümkün Mü?”, 21 Nisan 2020, 21 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir. <http://www.mimesis-dergi.org/2020/04/uzaktan-egitimle-tiyatro-ve-drama-dersleri-mumkun-mu/>

Eylem Ejder, Zehra İpşiroğlu, “Korona Günlerinde Tiyatro Mektupları: ‘Güneş Her Sabah Hepimize Doğuyor!’”, 16 Nisan 2020, 16 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.mimesis-dergi.org/2020/04/korona-gunlerinde-tiyatro-mektuplari-gunes-her-sabah-hepimize-doguyor/>

Fabian Raith, “Home Ofis Tiyatro”, çev. Erce Kardaş, 24 Nisan 2020, 24 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<https://maptoutopia.com/2020/04/24/home-ofis-tiyatro/>

Gonca Çelik, “Tiyatroda Dijitalleşme Zorunlu Bir Seçim mi? – İngiltere Örneği”, 23 Nisan 2020, 23 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<https://maptoutopia.com/2020/04/23/tiyatroda-dijitallesme-zorunlu-bir-secim-mi-ingiltere-ornegi/>

Hüseyin Erdoğdu, “Korona Günlerinde Kürt Sanatçıların Sanatsal Üretim Çabası”, 11 Nisan 2020, 11 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.mimesis-dergi.org/2020/04/corona-gunlerinde-sanatsal-uretim-cabasi/>

Katja Grawinkel-Claassen, “Korona Refleksi”, çev. Erce Kardaş, 24 Nisan 2020, 24 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir. <https://maptoutopia.com/2020/04/24/korona-refleksi/>

Kültür-Sanat Gündemi Çalışma Komisyonu, “Koronavirüs Salgını Günlerinde Kültür-Sanat Alanındaki Gelişmeler”, 30 Nisan 2020, 30 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.art-izan.org/kultur-sanat/guncel/koronavirus-salgini-gunlerinde-kultur-sanat-alanindaki-gelismeler/>

Mahmut Ünver, “Dijital Tiyatro”, 30 Mart 2020, 30 Mart 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.mimesis-dergi.org/2020/03/dijital-tiyatro/>

Nicholas Berger, “Unutulmuş Bir Araya Gelme Sanatı”, çev. Fatih Gençkal, 12 Nisan 2020, 12 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.mimesis-dergi.org/2020/04/unutulmus-bir-araya-gelme-sanati/>

Peter Laudenbach, “Tiyatro: ‘Asıl Konu Sosyal Eşitsizlik’”, çev. Erce Kardaş, 24 Nisan 2020, 24 Nisan 2020 tarihinde erişilmiştir.<https://maptoutopia.com/2020/04/24/tiyatro-asil-konu-sosyal-esitsizlik/>

Özgür Eren, “Covid-19 ve Tiyatro”, 24 Mart 2020, 24 Mart 2020 tarihinde erişilmiştir.<http://www.art-izan.org/kultur-sanat/covid-19-ve-tiyatro/>


[1] “Bursa’da Boş Salona Oynanan Tiyatro Oyunu YouTube‘da Yayınlanınca 9 Kat Fazla Kişi Tarafından İzlendi”, 21 Mart 2020, 21 Mart 2020 tarihinde erişilmiştir. < https://www.sondakika.com/haber/haber-tiyatroda-korona-rekoru-13034822/>

Ayrıca bkz. Mahmut Ünver, “Dijital Tiyatro”, 30 Mart 2020, 30 Mart 2020 tarihinde erişilmiştir. <http://www.mimesis-dergi.org/2020/03/dijital-tiyatro/>

[2] Dans Müzik Kültür Folklora Doğru adlı derginin eski sayılarına ulaşmak için tıklayınız.

[3] o yıllık adlı derginin eski sayılarına ulaşmak için tıklayınız.

2017- 2018 Eğitim Prodüksiyonumuz Sezuan’ın İyi İnsanı seyirciyle buluşuyor!

 

sezuanafiş.jpgBoğaziçi Üniversitesi Oyuncuları’nın bu sene eğitim prodüksiyonu olarak çıkardığı Sezuan’ın İyi İnsanı 8 Nisan’da prömiyerini yaptı!

Oyun Tarihleri:

8 Nisan Pazartesi 20.00 (Prömiyer)

11 Nisan Perşembe 20.00

12 Nisan Cuma 20.00

13 Nisan Cumartesi 15.00

14 Nisan Pazar 17.00

15 Nisan Pazartesi 20.00

17 Nisan Çarşamba 20.00

 

Yer: ÖFB Demir Demirgil Salonu, Güney Kampüs, BÜ

Rezervasyon:  0531 933 50 83 / 0531 377 80 16

Online rezervasyon için tıklayınız. 

 

“…Ne dersiniz, nasıl çözülür bu karmaşa?
İnsan mı değişmeli? Dünya mı yoksa?
Başka Tanrılar mı olmalı? Yoksa hiç mi olmasın Tanrı?
Sözde değil, cidden olduk paramparça!

Tek bir çıkış var bu ızdırapta:
Siz kendiniz düşünün şimdi,

İyi bir insan nasıl getirilir bir sona ki o son iyi olsun.

Değerli seyirciler, hadi, bir son bulun!

İyi bir tane olmalı, olmalı, olmalı!”


                                                                  Sezuan’ın İyi İnsanı – Bertolt Brecht

Boğaziçi Üniversitesi Oyuncuları (BÜO) olarak 2018-2019 eğitim döneminde Bertolt Brecht’in Sezuan’ın İyi İnsanı adlı oyununu sahneliyoruz. Oyun metni, 2012 yılında BÜO tarafından oynanan Sezuan’ın İyi İnsanı oyun metni temel alınarak reji üyeleri ve reji danışmanları tarafından düzenlendi. Oyunun eğitim-araştırma faaliyetlerine Brecht’in hayatı, oyunları, tiyatro anlayışı üzerine bir sunum; yazarın oyunları, teorik metinleri üzerine okuma-tartışma çalışmaları ve metin analizi ile başlandı. Ekim ayında kulübe yeni üyelerin de katılımıyla beraber yazın yürütülen eğitim-araştırma çalışmaları tüm kadroya aktarıldı ve kadronun Brechtyen tiyatro ile tanışıklık sağlaması hedeflendi.  

Sezuan’ın İyi İnsanı, kapitalist dünyadaki sosyo-ekonomik koşullar çerçevesinde iyilik ve kötülük kavramlarını, hem kendine hem de başkalarına iyilik yapabilmenin olanaklı olup olmadığını tartışıyor. Biz de fakir-zengin ayrımındaki uçurumun git gide arttığı, savaşların dinmediği, ekolojik felakete doğru dört nala giden bir dünyada “insanca yaşayabilmenin” mümkün olup olmadığını bu oyun ile  tartışmayı değerli buluyoruz.

İyi seyirler…

Metin

Bertolt Brecht

Çeviren

Özdemir Nutku

Reji

Görkem Örskıran, Günkut Güven, Pınar Bektaş, Seril Aksoy, Tolgahan Ener, Türkü Su Sakarya

Reji Danışmanları

Elif Karaman, Maral Çankaya, Mehmetcan Engül

Yapım-Koordinasyon

Ahmet Torlar, Harun Arslan, İlkim Özen Kapız, Mine Nur Şen, Seril Aksoy, Türkü Su Sakarya, Yunus Emre Yılmaz, Zeynep Nur Demirağ

Dekor – Aksesuar

Alhas Can Arslan, Asude Kalebek, Gülşah Bayram, Harun Arslan, Hazal Aydın, Janberk Baykan, Mısra Athena Özkan, Mine Nur Şen, Oltan Baran, Yekta Bolayır, Zehra Gerçek

Kostüm

Cansel Kademli, Ertürk Ataklı, Fadimenur Uslu, Gamze Akarsu, İrem Nur Köse, Kalben Başyaran, Maral Atınız, Melih Oğuzhan Karataşlı, Melisa Damla Telli, Selen Çakırhan, Türkü Su Sakarya, Zeynep Çamlı, Zeynep Nur Demirağ

Işık Tasarım

Ahmet Torlar, Bahar Coşkun, Begüm Şengül, Betül Aslan, Burcu Borazan, Deniz Köroğlu, Enis Günal, Görkem Örskıran, Günkut Güven, Halil Karaca, İlkim Özen Kapız, İpek Çiçek, Nilsu Albayrak, Pınar Bektaş, Seher Erkenci, Seril Aksoy, Şevin Epözdemir, Tolgahan Ener, Yunus Emre Yılmaz, Zeynep Özsoy

Müzik

Beril Sarıaltun, Rûbar Dindar

Afiş

İlkim Özen Kapız, Seril Aksoy, Yunus Emre Yılmaz

Işık Uygulama

Ahmet Berk Büyükyılmaz, Hazal Aydın

Efekt Uygulama

Alhas Can Arslan, Şevin Epözdemir

Oyuncu Kadrosu

Ahmet Berk Büyükyılmaz, Ahmet Torlar, Alhas Can Arslan, Asude Kalebek, Bahar Coşkun, Begüm Şengül, Betül Aslan, Burcu Borazan, Cansel Kademli, Deniz Köroğlu, Enis Günal, Ertürk Ataklı, Fadimenur Uslu, Gamze Akarsu, Görkem Örskıran, Gülşah Bayram, Günkut Güven, Halil Karaca, Harun Arslan, Hazal Aydın, İlkim Özen Kapız, İpek Çiçek, İrem Nur Köse, Janberk Baykan, Kalben Başyaran, Maral Atınız, Melih Oğuzhan Karataşlı, Melisa Damla Telli, Mısra Athena Özkan, Mine Nur Şen, Nilsu Albayrak, Oltan Baran, Pınar Bektaş, Seher Erkenci, Selen Çakırhan, Seril Aksoy, Şevin Epözdemir, Tolgahan Ener, Türkü Su Sakarya, Yekta Bolayır, Yunus Emre Yılmaz, Zehra Gerçek, Zeynep Çamlı, Zeynep Nur Demirağ, Zeynep Özsoy

Oyunculuk ve kostüm çalışmalarına verdiği destekten dolayı,

Büşra Karpuz’a

Sanatsal desteklerinden dolayı,

Arife Akbaş’a, Duygu Dalyanoğlu’na, Özgür Eren’e

Katkılarından dolayı,

BÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmed Özkan’a, BÜ Öğrenci İşleri Dekanı Doç. Dr. Zeynep Uysal’a, danışman hocamız Doç. Dr. Zafer Yenal’a, BÜ Satın Alma Birimi çalışanlarına, BÜ Kurumsal İletişim Direktörü Metin Göksel’e ve tüm Kurumsal İletişim Ofisi çalışanlarına, Öğrenci Faaliyetleri Koordinatörü Selver Kılıçaslan’a, Öğrenci Faaliyetleri Koordinasyon Kurulu’na, BÜ Matbaa Müdürü Birol Aydın’a ve tüm matbaa çalışanlarına, Kulüpler Arası Kurul’a, ÖFB Bina Amiri Cemal Akdağ’a ve tüm BÜ emekçilerine

Teşekkür ederiz.